Farklı Gölgeler ve Aynı Yakıcı Güneş: Çilingir Sofrası

Ali Kemal Güven’in yazıp yönettiği Çilingir Sofrası, yıllar sonra bir araya gelen eski iki yakın arkadaşın geçirdiği birkaç saate odaklanıyor. 17 yıldır hiçbir şekilde iletişim kurmamış bu iki insan, bir yandan eskileri yad edip özlem giderirken bir yandan da göz ardı ettikleri duygulara boyun eğiyorlar.

Yıllar içinde kendilerine bambaşka yollar, yokuşlar çizen iki arkadaş, seçimlerinin gölgesinde demlenmeye alışmışlarken tekrar bir araya gelmeleriyle birlikte, sıcağını unuttukları gerçeklerin bir güneş gibi kendilerini yakacağından habersiz bir çilingir sofrasında buluşurlar. Efkar dağıtmak için kurulan bu masa efkarın en büyüğü olup ikisini de baştan aşağı sararken birkaç saatliğine kendilerine bir zırh gibi yapışan ezberletilmiş öğretilerden sıyrılıp sadece kendileri oluyorlar.

Toplumsal normların ve tabuların irdelendiği Çilingir Sofrası, aynı hisseden fakat farklı davranan iki insan etrafında diyologlardan ziyade gözlerin ve duyguların ön planda olduğu şahane bir kuir film örneği. Etkileyiciliğini gerçekçi yaratılan karakterlerinden ve son derece doğal yazılan diyaloglarından alan film; renkleri, kamera kullanımı ve şahane oyunculuklarıyla bu etkileyiciliği pekiştiriyor.

Paylaş

İlgili Yazılar